23 Mayıs 2010 Pazar

KILIÇDAROĞLU' NUN YÜKSELİŞİ

Deniz Baykal' ın kaset skandalı patlak verdikten 1-2 gün sonra Vatan Gazatesi' nda Zülfü Livaneli' nin yazısını okudum. Yazıda " İsrail' e kafa tutan, İran' a yaklaşan AKP' yi iktidardan düşürmek için CHP' yi güçlendirmek gerektiğine inanan dış güçlerin 8 yıl önce yaşanan ve herkesin bildiği bu olayı gündeme getirmiştir." şeklinde ifadeler vardı. O yazıdan sonra Kılıçdaroğlu' nun yükselişine baktım. Gerçekten o dönemde de "bu adam kim, bu belgeler eline nereden geliyor ve medya bu kişiyi neden destekliyor" gibi sorular vardı aklımda. İlginç şekilde yaklaşık 3 sene önce Kemal Kılıçdaroğlu diye biri çıkmıştı ortaya ve sürekli AKP' nin açıklarını ortaya çıkarıyordu. Deniz Baykal tehlikeyi önceden sezmiş olacakki hiç bilgisi olmadığı bir şehrin İstanbul' un Belediye Başkanı olsun diye O' nu aday göstermişti. O da neredeyse başkan oluyordu. O dönemde Kılıçdaroğlu' na "CHP genel başkanlığını düşünüyor musunuz?" şeklinde soruya Kılıçdaroğlu yapı olarak böyle bir mevkiye uygun olmadığını söyleyeek cevap vermişti. Şimdiyse bakıyoruz ki yapı olarak uygun olmadığı mevkiye gelip otur-tul-muş. CHP kurultayında Sol' a yöneldiğine dair izlenimler edindi çoğumuz ama popülist söylemlerden de uzak duramadı. Halka dokunmadan sol olduğunu iddia eden CHP gitti yerine halka dokunan, anlayan, dinleyen CHP geliyor sanırım. Bu durum bugüne kadar CHP' ye oy veren Türkiye elitlerini bir hayli rahatsız edeceğe benzer doğrusu. Bakalım neler olacak Türkiye için. Ama bence bir sonraki seçim döneminde koalisyon hükümeti olur. Eğer Kılıçdaroğlu maşa olarak kullanılmazsa, kendi iradesini gösterirse... Bu arada kurultayda Ergenekon sanıklarının resimlerinin göterilmesi ve Kılıçdaroğlu' nun bunları kurtaracağı beklentisi olunması ilginçti doğrusu. Yargıya intikal etmiş bir olayın bu şekilde gündeme gelmesi Türkiye' de yargının aslında bağımsız olmadığının göstergesi. Yani şimdi CHP iktidara gelse bu dava rafa kaldırılacak, vatandaş yine ne olduğunu anlayamayacak (acaba bunca zamandır bir yalanla mı uytulduk, yoksa hepsi gerçek ama birilerinin işine mi gelmiyor yaşananlar). Zaten malum Deniz Baykal davanın avukatı Erdoğan ise savcısıydı. Siyaset ve hukuk nasıl bu kadar iç içe geçti, nasıl bu hale geldik tekrar bakmak lazım.
NOT: Baykal' a oynanan bu oyunda en büyük rol bence Doğan Medya grubunundur. Bugüne kadar Kılıçdaroğlu' nun yükselişine basamaklık edenler Doğan Medya grubudur.

9 Mayıs 2010 Pazar

NE GÜZEL DEMİŞ TARAFTAR: AH BE KARDEŞİM BAŞINA GELDİ?

Taraftar çok güzel özetledi bu yılki durumu aslında. İnsanın canını yakan bir yıl geçirdi Galatasaray ve onunla birlikte tabiki bizler. İçimdeki sevgiden birşey eksilmese de yaralandık tabiki, üzüldük, incindik. Neden mi?
Her takım çok iyi kadro kurup hedeflerine ulaşamayabilir. Buna da kimsenin diyeceği olmaz. Ama sen ortaya bir ruh koyamazsan, taraftara küsüp adam gibi futbol oynamazsan, sakatlıkları fırsat bilip ülkene kaçarsan, zaten sıkntılı ilişkileirn olduğu takımlara kendi evinde puanlar verirsen, Avrupa' ya İnter Toto' dan katılacak duruma düşersen seni yürekten seven, bunlara rağmen tribünleri dolduran, ürünlerini alan, GSmobile,GS Bonus gibi sana para kazandıracak herşei hemen gidip alan taraftarına bu şarkıyı söyletirsin şampiyonuk şarkıları yerine. Kimileri FB' nin kupayı 28 yıldır alamamasına laf eder kendi haline bakmadan. Kimileri Bursa şampiyon olsun der Türkiye' nin en büyük kulübü şampiyonluktan bu şekilde ve bu kadar uzaklaşmışken. Ne kadar saçma istekler ve sevinçler. Galatasaray kupayı alamadıktan sonra, Galatasaray şampiyon olamadıktan sonra bana n kim şampiyon olursa olsun. Adnan Polat örneğin...Sana ne Bursa' nın şampiyonluğundan? Fener para kazanacakmış, şampiyonluk sayısı bizden çok olacakmış. Sen ne yaptı Aziz Yıldırım hakemleri kendi lehine döndürürken? Bir kere Rijkaard' ı karşına alıp ne bu takımın hali dedin mi? Oyunculara caydırıcı cezalar verdin mi? Yaptğın onca gereksiz transferin hesabını verebilecek misin? (Leo, Jo, Santos) Bence Adnan Polat Galatasaray için bir şanstı. Ama o FB' nin izinden gidiyor transfer konusunda. Verdiği demeçler bir başkana yakışır türden değil. Peki ne için şans diyorum? Çünkü parasal olarak çok zor bir döneme girdiğin anda elini taşın altına koydu. Takımın başına geçti ve kabul edelim çok iyi işler yaptı. Sportif başarı gelmedi henüz ama maddi bakımdan GS çok iyi bir noktaya geldi. Sportif başarıyı getirmek istiyorsa takıma ruh katacak, hırslı, dinamik futbolcular almalı.
Bu yıl artık herşey geride kaldı GS ve taraftarları için. Önümüzdeki yıl yapılacakları bekliyor herkes merakla. Umarım güzel şeyler olur. Çünkü gördük ki GS eğer iyiyse Milli Takım da iyi. Alt yapıdan bir-iki futbolcu çıkmalı seneye. Emre Çolak yetmez sadece... İşte Polat bence bunu istemeli Rijkaard' dan. Unutulmamalıki GS büyüklüğünü GS ruhu taşıyan yerli futbolculara ve kendini ispat etmek zorunda olan yabancılara borçludur. Başarılar böyle kazanılmıştır.
NOT: Bence Hakan Şükür, Bülent Korkmaz, Hasan Şaş, hatta Necati Ateş ve Ümit Karan, Ümit Davala bu adamlardan helallik alın. Zira bence onların laneti dolaşıyor takımın üzerinde- ki hepimiz çok da ümitliydik bu kadrodan her ne kadar ben sezon başında 2. oluruz desem de...-