12 Ağustos 2012 Pazar

SÜPER KUPA MAÇI VE YENİ SEZONA HAZIRLIK

Aslına bakarsanız bu sene hiç olmadığı kadar futboldan soğudum. Geçen sene soğusam kendimi anlayabilirdim ama bu sene hiç anlam veremedim doğrusu :) Ama herşeye rağmen ister istemez futbol beni kendine çekiyor bir şekilde...Son oynanan Fiorentina maçını izlemedim. Sağ gözüm, eşim Ozhano izledi maçı. Çok da ışık vermediğini söyledi takımımızın. Ben de her zaman olduğu gibi ona Süper Kupa maçını sordum. O da her zamanki gibi "ben ne bileyim Ebruuuu?" diye cevaplayıverdi sorumu :)) Bizim, her maç öncesi yaşadığımız bir durumdur bu:))
Neyse gelelim Galatasaray bu sene ne yapar sorusuna. Galatasaray bu sene de şampiyonluğu kovalar. Bunda şüphe yok. Rakibi de sadece Fenerbahçe olur. Fenerbahçe' nin yıllardır en kötü ihtimalle ikinci olmasının altında yatan gerçek iyi kadro kurup istikrarlı olmaları. Fenerbahçe' nin dışında hiçbir takım bu istikrarı yakalayamadı maalesef. Böyle olunca da FB, şampiyonluk yarışlarında yalnız kalabilecekken o Fenerbahçe ukalalığı yüzünden hep yanlarında birilerini buluverdiler. Galatasaray ise geçen yılki şampiyonluğun taraftarlar arasında yarattığı olumlu hava ile 2012-2013 hazırlık maçlarında bana göre iyi sonuçlar aldı. Sadece bir beraberlik ile ligdeki diğer takımların yakalayamadığı başarıyı yakaladı. Bol gollü sonuçlar sadece güçsüz takımlara karşı alınırken güçlü takımlara karşı 1-0 olsun bizim olsun düşüncesiyle maçlar kazanıldı. Galatasaray için 2012-2013 sezonunun şampiyonu veya ikincisi olmasını belirleyecek bir-iki etmen var. Bunlardan birincisi bu akşam oynanacak kupa maçı. Eğer Galatasaray bu akşam kupayı alırsa bu gazla çok iyi bir şekilde ilerler. Ama kazanamazsa hemen taraftar umutsuzluğa düşer ve bu da takıma yansır. Anlayamadığım bir şekilde Fenerbahçe yenilgileri bizi hala mahvetmekte. Oysa kabul edelim ki Galatasaray' ın -her ne kadar Fatih Terim futbolda şansa inanmasa da- Fenerbahçe' ye karşı şansı tutmuyor. O halde bu akşam alınacak muhtemel bir yenilgi sonrası kaybedilecek kupa da Galatasaray' ı fazla etkilememeli. Çünkü Galatasaray bu yıl hem Avrupa' da, hem Türkiye liginde, hem de Türkiye kupasında yarışacak. Doğal olarak da bu akşam ki maçın sonucuna bakmaksızın camia olarak kenetlenmeliyiz. Eğer Galatasaray dağılırsa bir daha zor toparlanır çünkü. Ben Galatasaray' ı başarıya götürecek unsurun -eski günlerde olduğu gibi- birlik ve beraberlik olduğunu düşünüyorum. 
Akşamki maçın sonucuna bakılmaksızın daha yüksek sesle GALATASARAY deme zamanıdır zaman...

5 Ağustos 2012 Pazar

ŞEHİT HABERLERİ İLE HER GÜNE UYANMAK...

Küçükken kız kardeşimle evde evcilik oynardık. 90 lı yılların başlarında... Komşu olurduk birbirimize ve birimizin evini teröristler basardı. Sonra diğeri eve girerdi ve birlik olup teröristleri tuvaletin deliğine atardık... 9-10 yaşlarında kurduğumuz bir oyundu bu... Bir çocuğun gözünde terörü bitirme isteğiydi belki... Belki kahraman olma isteği...
Sene 2012 oldu...Artık çocuk sahibi olacak yaştayım. Ancak ülkede hiçbir şey değişmedi.Ve anladık ki teröristleri tuvalet deliğine tıkmak o kadar da kolay değilmiş... Bu işin içinde hükumetler, ekonomik çıkarlar, siyasi çıkarlar varmış. Ve bizim ağabeylerimiz, kardeşlerimiz, eşlerimiz bu çıkar kavgasına kurban gitmektelermiş...Oysa ki 10 yıldır aynı parti var iktidarda. Bu halkın büyük bir kısmının desteğini arkasına alıp iktidar olan bir hükumet. Terörü bitirebilecekken hep şehit haberleri almak yoruyor insanı. Barzani' nin yetiştirip Suriye' ye gönderdiği sözde askerler orada eğitim alırken bizim istihbarat örgütlerimiz neredeydi? Dağların arasında PKK kenevir yetiştirirken neredeydi? Şimdi mi anlaşıldı kenevir yetiştirdikleri de ele geçirildi bu alanlar?Bu alanlar kimin? Türk milleti en çok ordusuna güvendi bugüne kadar.Bizim ordumuz bu kadar mı aciz? Ya da daha doğru bir soruyla kim bizim ordumuza "sus" emri veriyor? Bizden alınan vergilerle alınan onca savaş malzemesi boş dağları bombalamak için kullanılırken nedene hükumet buna seyirci kalıyor?
Ateş düştüğü yeri yakacak yine. Twitterda yine saçma sapan şeyler TT olacak, saçma sapan maçlarla, şikeyle, benim takımım senin takımını döverlerle bu millet yine kendi kendini uyutacak. Bir yanda da canlar yitmeye devam edecek... Kim dur diyecek? Bıçak kemiğe dayandı, artık sabrımız kalmadı... Bu kalıplaşmış sözlerden bıktık artık kuşkusuz. Ama biz ne zaman klavyelerimizin başından kalkıp harekete geçeceğiz? Bu uyuyan millet ne zaman uyanacak? Kurtuluş Savaşı' nda koca koca ülkeler baş kaldırmış bu millet PKK' ya mı teslim olacak? Bana göre şu an bu milletin Kurtuluş Savaşı 2.kez başlamalıdır. PKK' yı küçümseyerek bu iş bitmez. Suriye bölünürse orada kurulması muhtemel bir Kürdistan, Türkiye' nin sonu olabilir. Çocuklarını Amerika' da doğuran, bizlerin izlediği saçma programlarla, dizilerle, filmlerle zengin olan bu ülkenin "zengin tabakası" pılısını pırtısını toplayıp gider ama biz kalırız. Kalıp mücadele eden biz oluruz. Ama bir Mustafa Kemal çıkar mı bu milletin bağrından? Askerin bu kadar eli kolu bağlanmışken...
Toplum mühendisleri öyle bir toplum yarattılar ki duyarsız, bencil, sadece kendi menfaatini düşünen, millet olma bilincini kaybetmiş... İşte bundandır bütün bu oyunlar, bütün bu rahatlık... Eskiden olsa hükumet yıkılırdı bunca şehidin ardından. Ama şimdilerde herkes kendi çorbasında Türkiye bölünmeye adım adım yaklaşırken...