26 Ekim 2009 Pazartesi

ARDA-KAVGA-SARAÇOĞLU


Maç öncesi çıkan kavgayla ilgili Rıdvan Dilmen "Bundan gemiye kaptan olmaz" diye bir yorum yaptı. Bugün gazetelere baktım herkes Arda' yı suçluyor. Olayları izlediğinizde ise sadece Arda' nın suçu olmadığını görüyoruz. Ama kazanan haklıdır. Hele Arda kaptan oyunda kaldığı süre zarfında hiçbirşey yapmadıysa tamamen suçludur. Tamam kavganı ettin de gaza gelsene be kardeşim. İyi oynasana. Ama sen küstüm oynamıyorum havasında başıboş dolaştın. Sen kaptansın. Takımı sırtlaman gerekirken kambur oldun takıma. Sonuca göre değil oyuna göre yazıyorum bunları. Arda bu kafayla gidersen olmaz...

Saraçoğlunda küfür yok. Hakeme saldırı var, futbolcuya saldırı var, bir de Aziz Yıldırım' ın şen kahkahaları var. Ben çok üzüldüm. Ama Adnan Polat kadar üzülmemişimdir. Adam yerin dibine geçti. Bir de yanındakini başkan kılıklı adam nazire yapar gibi... Bu kadar da olmazki kardeşim.

Maçı izlerken döndüm geçen seneye. Sikibbe' ni takımı daha iyiydi. En azından korku salmıştı. Bu takıma baktım Elano efendi hiçbir topa girmiyor. Bu kadar narinsen bale ile ilgilenseydin. Keita, senin neyine gerek şişeyi gözlemciye götürmek?Ayhan kaptansın güya hakemi alkışlıyosun sanki süper maç çıkardın. Kalecimiz olmadığı için hakkında yorum bile yapamıyorum! Tüm bunlara rağmen durum 1-0. Fener kapanmış üstüne çekiyor seni. Ceza sahası içinde kaleye şut çekecek adam yok.

Ya bu takım böyle değil. Saraçoğlu kimyamızı bozuyor.Haliyle bende bir isyan başlıyor.Moralim sıfır. Keşke tatil olsa diyorum. Başımız eğik dolaşmaktan bıktık. Kendimle çelişiyorum, çatışıyorum. Yetmiyor rüyalarıma giriyor Aziz YIldırım. Eliyle 3 yapıp sırıtıyor. Yeter diyip uyanmak istiyorum. Olmaz birazdan kalkıp işe gidicem dinlenmem lazım. Ama beyin uyumuyorki! Abartıyor muyum? Hiç de değil. Ben bu takımı her koşulda seviyorum, destekliyorum. Ama kurtulun artık şu psikolojiden. Her sene yeni oyuncular ekleniyor sonuç değişmiyor. Hezimete uğramamak için oynuyoruz sanki. Yani; zaten yenileceğiz bari az fark yiyelim. Bu böyle olmaz, böyle gitmez. Biri lütfen buna dur desin. Şimdi önümüzdeki maçlar için bir ümitsizlik bir karamsarlık olacak. Eğer bu skor Rijkard' ı, Elano' yu etkileyecekse olumlu yönde eyvallah der geçeriz. Ama sanmam.

Biri bu Elano' yu göndersin. (Bir parantez de Baros' a. İlk yarıyı kapatmış. Emre B. sen bu takımdan ekmek yedin. Yakışıyor mu yaptığın?Bugün ona yarın sana. Senin de bir gün bacağını eline verirlerse anlarsın.

24 Ekim 2009 Cumartesi

BENİM HALA UMUDUM VAR...

Dev derbiye 24 saatten az bir zaman kalmışken en içten -ve karmaşık- duygularımla bir yazı yazmak istedim.
Perşembe günü Avrupa maçları biter bitmez herkes derbi hakkında konuşmaya başladı. Çoğunluk Fener' in kazanacağını düşünüyor. Aslına bakarsanız ben de öyle düşünenlerdenim. Ancak içimdeki Galatasaray aşığı hayır diyor. Belki şans döner, belki orta saha oyuncuları pas hatası yapmaz, belki Elano serbest vuruştan gol atar, belki defans açık vermez, belki golü yedikten sonra dağılmayız... Uzayıp gidiyor böyle... Aslına bakarsanız Galatasaray Fener'den daha iyi bir takım hücum gücü bakımından. Ancak Fenerbahçe ortasaha ve defans üstünlüğünü elinde tutuyor. Bir de buna Galatasaray' ın bir golü yedikten sonra ikinci golü bekletmeden yediği eklenirse çok da şans veremiyorum canım takımıma:( Buna karşın Fenerbahçe topu ayağında tutup rakibi uyutuyor, bir golü buluyor ve sonra topu ayağında tutmayı başarıyor. Ancak bu da izleyenleri uyutuyor. Steau maçında izlemeye tahammül edemedim desem abartmış olmam. Galatasaray ise hep gol atmayı düşünüyor. Zevkli bir futbol seyrettiriyor. Bu tempoyla hem Fener' i yenmeyi hem de şampiyonluğu hakediyor. Ama gözünü sevdiğimin şansı bizden yana olmuyor. Ah be şans bu seferde bizden yana olsan, bizi güldürsen. Ne bileyim işte bir mucize olsa-artık mucize beklemeye başladım. Yok böyle bir şans-sızlık-
Şimdi bir cimbomlunun duası olarak: ALLAHIM LÜTFEN BU SEFER BİZDEN YANA OL, KAZANAN TARAF BİZ OLALIM. ŞEYTANIN BACAĞINI KIRALIM.LÜTFEEEEENNN...

4 Ekim 2009 Pazar

LİG BİTTİ

Belki çok erken bu başlığı atmış olabilirim ama gerçekten artık ligin bittiğine inanıyorum. Fenerbahçe sezonun en iyi futbolunu oynadığı maçta farklı bir skorla Gençlerbirliği' ni geçti. Galatasaray' ın yenilmesi bunda %100 etkiliydi kuşkusuz. Fenerbahçe bir şekilde kazanmayı biliyor. Avrupa' da henüz umut vermese de Süperligde oldukça iyi. 24 puanla lider olmak kuşkusuz kolay değil.
İyi oyun, topa sahip olma, çok şut çekme vs. bunların hepsi boşmuş. 1-0 olsun izim olsunmuş işin doğrusu. Şu andaki tablo başta ligtv olmak üzere kimsenin işine gelmiyor. Çünkü Fenerbahçe şampiyonluğunu daha 8. haftadan ilan etti. İlan etti dememin sebebi ise ligdeki hiçbir takımın Fenerbahçe' yi yenecek güçte olmaması. Üstelik bu artık daha da zor çünkü psikolojik üstünlük de Fener' e geçti. Yani şu anda şampiyon belli 2. kim durumundayız. Ben önceki yazımda da belirttiğim gibi Galatasaray' ın 2. olacağını düşünüyorum. Bunca emeğe, transfere ve hepsinden önemlisi umuda yazık oldu. Bu tahminimin gerçekleşmemesini çok istesem de sanırım şu an Tanrı bile Fener' in şampiyon olmasını istiyor.
İnşallah Avrupa' da umduğumuzu buluruz ne diyelim. (Milli maç araları Galatasaray' a pek yaramasa da bu sefer böyle olmamasını dileyelim ve önümüze bakalım. Of ya moralim çok bozuk. Böyle olmamalıydı. Bunu hayal etmemiştim.)

DAHA YENİ BAŞLIYORUZ


Sezon başında Galatasaray muhteşem transferler yaptığında medyada kimilerini bir korku sardı. Çoğunluk Galatasaray' ın ligi tek başına sirküle edeceğini düşündü ve korktu. Korktu diyorum çünkü Galatasaray' ın büyümesi, zenginleşmesi bu yıldaki başarıya bağlıydı onlara göre. Galatasaray efsanevi kadrosuna yakın bir kadro kurmuştu ve başına gerçekten çok iyi bir hoca getirmişti. Korkma sırası onlardaydı. O kadar korktularki Galatasaray' ın kazandığı her maç sonrası tuhaf tuhaf yorumlar yaptılar. Yorumların bazılarını cobansalata.blogspot.com' da okuyabilirsiniz. Biz de elbette gördük eksikleri ama kazanılan her maçı şansa bağlamadık. Önceki yazılarımda belirttiğim şeylerden biri malesef iki haftadır gerçekleşiyor. Galatasaray ilk 15-20 dakikada gol atamayınca geriliyor. Buna bir de pozisyona rağmen son vuruşlardaki becerisizliklerden dolayı gol olmaması eklenince defansın morali bozuluyor. Yavaş yavaş herkes oyundan düşüyor. Sonuç da böyle oluyor.

Şimdi kimileri Rijkard' a, kimileri Elano' ya, kimileri Uğur' a, Baros' a, Nonda' ya, Ayhan' a saldıracak. Evet herkesin hatası var. Yapılamayan şeyler var. Çift forvete dönmemek gibi, son vuruşları becerememek gibi... Ama 3 puanlı sistemde her an sonuçlar değişebilir. Değişmese de Galatasaray 3. de olsa 5. de olsa Galatasaray büyüktür. İki maçla büyüklüğünden birşey kaybetmez. Şimdi sevinenler var, olacaktır da. Ama önemli olan şu anda takıma sahip çıkmak. Umarım takımın içinden birileri çıkıp takımı silkeler ve kendilerine getirir. Galatasaray forması giydiklerini onlara hatırlatır. Bu iş Hakan Şükür olmadığına göre Arda' ya düşer. Büyük oyuncu, büyük kaptan olduğunu şimdi gösterecek. Seyirciye de Galatasaraylı olduklarını hatırlatalım. Çünkü bu hezimet Avrupa' da değil Türkiye' de gerçekleşti. Avrupa' daki bir başarısızlık çok daha yıkıcı olurdu.

Şimdi Galatasaraylı olduğunuzu unutmayın. Bu takım çok büyük bir takım. Yensen yenilsen kalbim hep sende sözleri marşlarda kalmasın. Destek devam etsinki bu takım yürüsün. Evet Fenerbahçe şimdi daha mutlu. Bu akşamki maçı kazanacaklardır. Aradaki puan 5 e çıkacaktır. Hatta 10. haftadaki maçı da kazanıp farkı artıracaklardır. Peki bu Galatasaray' ın büyüklüğünden ne eksiltecek? Hiçbirşey.

İnşallah bu maç bir ders olur. Bir dahaki maçlarda kazanan taraf biz oluruz. Olmasak da yine de Galatasaraylıyız...