31 Mart 2010 Çarşamba

MOSKOF CARİYE HÜRREM


Demet Altınyeleklioğlu' nun ilk kitabı. Okunması gerçekten çok keyifli olan bu kitapta yer yer abartıları gözden kaçırmak mümkün değil. Zira insanın gözüne gözüne sokulmuş. Yazar' ın o dönemi yaşamış gibi bir anlatımı var. Anlatımında günümüze ait pek çok kelime kullanmış. Elif Şafak' ın Aşk adlı kitabında da aynı durum söz konusuydu. Anlatımdaki bu üslup okuyucuya kendini kitabın içinde hissetme şansını tanırken bir yandan da olayların geçtiği dönemden bir adım uzaklaştırmış oluyor. (İskender Pala' nın Katre-i Matem'inde ise bunun tam tersi var. Bu sefer de kitabı okumak için sözlük geriyor insana:) Ama benim kastettiğim kullanılan kelimelerin günümüz Türkçesi olması değil. İfadelerin modern olması.)Ancak yine de kitapta dönemin sosyal hayatı, saray hayatı, bir kadının tutkuları, ihtirasları, yaptıkları ve yapabilecekleri çok güzel anlatılmış. (Ve şunu anladımki her devirde kadınlar aynıymış) Kanuni Sultan Süleyman' a bir kez daha hayran bıraktıracakken tam da o sırada Hürrem, kız kardeşinin kocası İbrahim Paşa ve defterdar vs. koskoca Kanuni' yi tabiri caizse aptal yerine koymuşlar. Kanuni öyle bir pozisyonda kalmışki, etrafında pek çok insan onun tahtıyla ve soyuyla ilgili çalışmalar yaparken o saf aşık rolünde kalmış. Bazı olayların hayal ürünü olduğunu kitabın sonunda yazar açıklamış ancak hangileri hayal ürünü hangileir değil anlayabilmek bazen güçleşiyor. Kitabı okuduktan sonra bende bir Osmanlı tarihini derinlemesine araştırma merakı uyandıki sormayın. Kendime çizdiğim yolda artık Osmanlı tarihi de var. Ancak roman şeklinde değil de daha çok bilgi yığını şeklinde olacak okuyacaklarım. Objektif delilleri olan kitaplarla bunu sağlamak hedefindeyim...

Kitaplardan bu kadar söz etmişken Ankara' da kitapçılar arasındaki fiyat farklarına değinmeden geçemeyeceğim. Dost kitabevinde 11,5 TL olan bir kitap Akçağ kitabevinde 2,5 TL! Başka kitaplarda da aralarında 5 TL civarında farklar olduğunu gördüm. Sonuç olarak internetten kita almak daha mantıklı geliyor bana artık. Tabiki kitabı görmeden, kokusunu almadan kitap alamayan benim gibiler için çok zor bir durum ancak bir-iki kitap fazla alabilmek için buna değer sanırım.

Hiç yorum yok: